Hodri Meydan ve Kur’an
1. Giriş
Matematik, evrensel gerçekleri, insan aklının zorunlu ilkelerini soyut kavramlarla açıklayan temel bir bilimdir. Onun doğruları göreceli değildir. Kanunları, tarih ve coğrafyaya, zaman ve mekâna göre değişmeyen objektif, nesnel ve bilimsel hakikatlerdir.
Matematiğin kanunlarından biri ‘modüler aritmetik’ konusudur. Bu mesele, bilim camiasında tartışılmaz bir katiyettedir. Çünkü kesin doğrular içerir. Kolaylıkla hem doğrulanabilir hem de yanlışlanamaz bir metoda sahiptir. Dolayısıyla, Avusturyalı Karl Popper ile Amerikalı Thomas Samuel Kuhn arasındaki farklı bilimsel yaklaşımlar da dâhil olmak üzere, metodun sağlamlığı uzmanlarca müsellemdir.
Kriptoloji biliminin amacı, bilginin güvenliği ve korunmasıdır. Kullandığı araçlardan biri de modüler aritmetiktir. Kriptoloji, kodlama ve şifreleme bilimidir. Mesela, Luhn Algoritması bunlar içerisinde en yaygın olanlardan biridir. Mühendislik ve matematik okuyanlar bu sistemi bilirler. Özellikle bilgisayar mühendisleri içerisinden yazılım alanında uzman olanlar ve elektronik mühendisleri lojistik bilim olan bu kriptolojiyi birçok alanda uygularlar.
Bu yazının amacı ise, Kur’an’a dair, kamuoyu ile paylaşılan, büyük bir keşfin küçük bir özetini sunmakla birlikte, vesile kişilere açıktan teşekkür etme ve başta akademik çevreler olmak üzere ilgili bütün muhatapların sahip çıkmalarına destek olabilme arzusudur.
2. Keşfin ve İddianın Özeti Nedir?
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümü mezunlarından Sayın Mustafa Kurdoğlu beyin hem bir keşfi hem de bir iddiası vardır. Kısaca bu keşfi, Kur’an’da matematiğe dayalı bir sayısal yapının, bir kriptolojinin olduğu yönündedir.
Bu keşfe bağlı olarak öne sürdüğü iddiası ise, bu kriptolojinin bir ölçüte işaret ettiği tezidir.
Bu tezinin amacı ise, Kur’an metninin, bir benzerinin yapılabileceğine veya yapılamayacağına karar vermek için matematiksel bir model olduğu şeklindedir.
Tezinin ana kaynağı ise, ‘onun gibi bir sure getirin’ (2/23), ‘onun benzeri, uydurma on sure de siz getirin’ (11/13), ‘onunkine benzer bir sure getirin’ (10/38), ‘onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir’ (17/88) meydan okumalarının matematiksel, nesnel bir ölçütünü gerekli kılmasına dayanır. Literatürde bunlara, ‘tehaddi ayetler’ deniyor. Kısaca Kur’an, kimilerine adeta ‘Hodri Meydan’ diyor.
Elbette ileri sürülen böyle bir modelin herkes tarafından kabul görmesi ancak nesnel ve bilimsel kriterlerin ortaya konulmasını gerekli kılar.
3. İddia Ne Değildir?
Kurdoğlu’nun tezi, metnin anlamının doğru veya yanlış olmasıyla ilgili değildir. Hatta bu metne, inanma ve inanmama ile de bir alakası yoktur. Dolayısıyla ilahi bir iddia içermez.
Yanlış anlaşılmasın; iddia edilen matematiksel sistem ile Kur’an koruyor değildir, aksine Kur’an korunduğu için bu kriptolojik yapı keşfediliyor. Zira bu yapıya bir işaret olarak, bir tür saklama ve koruma anlamına gelen ''meknun'' beyanı (56/78) Kitabın kendisinde zaten geçmektedir.
Dahası, metnin benzeri, neden ve niçin yapılamaz sorusuna cevap mahiyetinde değildir. Sadece bir metnin benzerinin ‘nasıl yapılamaz’ olduğunu ispatlamak için, bir ‘matematik temelli bilimsel ölçüt’ bulma isteğidir.
Tezi, gizemli ezoterik bilgi iddia etmez. Gizli, sırlı sembolik anlamı olan sübjektif ve kanıtsız numeroloji ile kıyaslanamaz.
Hurufilik ile hiç irtibatı yoktur.
Reşad Halife’nin döngüsel ‘19 mucizesi’ ile karıştıranlar vardır ama bu da hatalıdır. Peki, nedir bu tez?
4. Kodların Kaynağı Nereden Geliyor?
Kurdoğlu’nun tezine göre, bu kriptolojide temelde kullanılan 3 tane asal sayı vardır. Bunlar; 2, 7 ve 19 dur. Bu sayıları tercih etmesinin asıl nedeni, Kur’an’daki bazı ayetlerin atıflarına, işaretlerine dayanmasıdır.
Kod olarak kullanılan birinci sayı 19’dur. Bu sayı da ‘Üzerinde on dokuz vardır’ (74/30) ayetinden gelmektedir.
Kod olarak kullanılan ikinci sayı 7’dir. Bu sayı, ‘tekrarlanan yedi’ (15/87) beyanından mülhemdir.
Kod olarak kullanılan üçüncü sayı ise 2’dir.
Sure ve ayet numaralarının, tek ve çift olmasından hareketle, bu dizilimin bir simetriye karşılık gelmesi bakımından, ‘Çifte ve Teke’ (89/3) yemin edilmesine dayanır. Matematikte, simetri ile eşitlik farklıdır. Mesela insanın sol gözü, kulağı, eli sağdakilerine eşit değildir ama simetriktir.
5. İddianın Simetri İspat Yöntemi
Kur’an metnine benzer bir metnin yapılamayacağına ilişkin birinci nesnel yaklaşım, O’nun bütününde bulunan simetrik yapısıdır.
Önce, 112 adet numarasız besmele, 2 adet özel numaralı besmele, 6234 adet numaralı diğer ayetler olmak üzere, toplam 6348 ayet sayısını, mevcut korunmuş halini esas alarak, onları 3 gruba ayırıyor.
Buradan hareketle, Kur’an’ın tamamında örgülü olan, matematiksel simetriyi teyit etmenin yanında, 9. surenin 128 ile 129. ayetlerinin bu yapıdaki özel konumlarını da gösteriyor.
Bu hususiyetlerine işaret eden birçok argüman içerisinden özellikle şuna dikkat çekiyor: İncelendiğinde, 128. ayette 60 harf vardır ve bu sayı toplam ayet sayısı çift olan 60 sureye karşılık geliyor. Yine 129. ayette 54 harf vardır ve bu sayı toplam ayet sayısı tek olan diğer 54 sureye eşittir.
Oysa Reşad Halife, Fatiha ve Tevbe surelerindeki, 2 adet özel numaralı besmele grubunu ayrı ele almıyor ve dahası 9. surenin 128 ile 129. ayetlerinin Kur’an’a sonradan ilave edildiğini iddia ediyor.
Fakat yukarıdaki Halife’nin bu iddiası, ‘Onun koruyucusu da elbette biziz.’ (15/9) ile çelişir ve dolayısıyla geçerli olamaz. Çünkü o, bu ayeti en başta sistemi kurarken kabul edip, daha sonra kurulan yapıya uymuyor diye ilgili 2 ayeti dışarıda bırakmak, sistemde tutulan ayetin manası ile çelişen bir durumdur.
6. İddianın 7 ve 19 Kodlu İspat Yöntemi
Kur’an metnine benzer bir metnin yapılamayacağına ilişkin ikinci nesnel yaklaşım, 7 ve 19 modüler aritmetik tabanlı kodlanan kriptolojik yapısıdır.
Matematiksel kriterleri, gerek Kur’an-ı Kerim’in Sayısal Yapısı kitabından gerekse 7ve19.com web sitesinden incelenebilir. Mevcut kriterler; ölçülebilir, test edilebilir, nesnel, bilimsel ve doğrulanabilir özelliktedir. Ayrıca yeni kriterlerin keşfi, tıpkı fraktal yapılar gibi hala devam etmektedir.
Mesela, Ha-Mim grubu (40, 41, 42, 43, 44, 45 ve 46 sıra numaralı) surelerindeki kodlama, sayısal modüler yapı mükemmeldir. Arapça harflerinin bir sayı karşılığı vardır. Ha 8, Mim 40, Ayn 70, Sin 60, Kaf 100 sayısı ile eşleştirilir. Adına 13. Kriter dediği, bu sıralı 7 suredeki, anlatılan kriptolojiye benzer bir metin yazabilmek imkansızdır. Zirvelerin Zirvesi adını verdiği, 4475 basamaklı sayı 19’a tam bölünür ve 7’ye bölündüğünde 2 kalanını verir.
Var olan objektif kriterleri (en son 42 tanesini inceledim), süper bilgisayarlar ile her bir ihtimali taramak için evrenin yaşı yetmez. Matematik bilimi açısından bu 10 üzeri 80 sayısının varyasyonu taramak imkansızdır.
Özetle, zorunlu ilkelerin bilimi matematik diyor ki, bu kriterler ile benzer bir metin yazılamaz. Bu tamamen rasyonel bir sonuçtur. Yanlışlanamaz bir realitedir. Aksini ileri sürenlere meydan okumadır. Bu yönüyle iddia, artık tez olmaktan çıkıyor ve en az bir bilimsel teori olarak akademik camiada yer almayı hak ediyor.